Muhalefet Neden Lider Çıkartamıyor?

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İnsanlık, son zamanlarda sıkça ifade ettiğim üzere son çeyrek yüzyılda bir ‘’ KAHT-I RİCAL’’ dönemi yaşıyor. Yani siyasette ve devlet idaresinde siyaset ve devlet adamı kıtlığı veya yetersizliği adına ne derseniz…

Ülkemizde iktidar partisi yönüyle bir liderlik sorunu yaşanmasa da iktidarı zorlayacak hatta iktidara kök söktürecek dinamikte bir muhalefet ve özellikle ana muhalefet yönüyle ciddi bir liderlik sorunu yaşandığı neredeyse ortada.

Bunun için  son çeyrek asra birazcık bakmanız yeterli. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden konuşacak olursak son çeyrek asırdır hala lider sıfatıyla ülkeyi yönetiyor olması bunun en önemli göstergesidir.  Özellikle sorun ana muhalefette…

Ülkenin en köklü partisi olduğunu her fırsatta halkın gözüne sokan kendi başarı pozisyonlarıyla değil geçen yıl 100.yılını deviren Demokrat Parti’den bugüne tüm partilere donör olma özelliğini öne çıkartarak siyaset yapmaya çalışan ana muhalefet CHP’de,  liderlik ve partiyi yöneten kadroda bu sorun ciddi bir semptom oluşturuyor.

Ana muhalefetin 2024 yerel seçimlerinden birinci parti çıkmasının parti ve lider performansından olmadığını iktidarın enflasyon endeksli ‘’ ekonomik ‘’ sebeplerin başat aktör olduğunu hepimiz biliyoruz. O zaman şunu da diyebilirsiniz. 2023 seçimlerinde de ekonomik sebepler vardı.

Doğru burada da ekonomik sebepler vardı ancak feraset ve basiret sahibi Türk seçmeni, 6’lı masayı temsil eden muhalefet  ile sürekli terör kartını dayatan DEM Parti ittifakı karşısında ‘’ güvenlik’’ meselesini öne çıkartarak  muhalefete iktidar seçeneğini sunmadı onlara güvenmedi. DEM Parti’li bir iktidarın ülkeye özellikle terör yönüyle maliyetinin neler olabileceğini iyi hesap etti.

Ortada muhalefetin lider yönüyle bir vasatlık sorunu olduğu aşikâr. Vasatlıkla mükemmellik yakalayamazsınız. Vasatlık, donanım eksikliğinden kaynaklanır. Donanım nedir derseniz o da bilgi, tecrübe bunlar üzerinden geleceği öngörebilme yani basiret ve feraset sahibi olabilmeyi gerektirir.

Bunlar üzerine bir de  gerektiğinde inisiyatif alabilme beceri ve kabiliyetini eklerseniz karşınıza bir lider profili çıkar.

Tüm bu özellikleri liderlik üzerinden bütünleştiren lideri lider yapan asıl unsur ise ‘’bu birikimleri öncelikle ülkesi ve halkı için gerektiğinde dünyada insanlığın hayrına kullanabilme’’ meziyetidir.

Muhalefette özellikle ana muhalefette lider bazlı siyaset değil de kadim geçmiş üzerinden ülkenin kurucu partisi olduğu devrimleri yönettiği gibi enstrümanlar üzerinden siyaset yaparken lider olma özelliklerini taşımıyorsanız Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi 40 yılı aşkındır siyasetin içinde olan kurt bir siyasetçiyle boy ölçüşemez bu parkuru onunla koşamazsınız.

Fransız yazar Andre Gide ; ‘’ Yazmaya başlayınca en zor şey gerçekçi ve samimi olabilmektir.’’ der.

Burada gerçekçi olmak gerekiyor. Gerçeği inkâr ederek gerçeği değiştiremeyeceğiniz gibi bir sorunu yok sayarak sorunu yok edemezsiniz.

Öncelikle bir parti veya partinin genel başkanı olarak ülke ve vatandaşın gerçeklerine gözünüzü kapamamanız gerekiyor.

Bu gerçekler nelerdir derseniz…

1-Lider, asit üreten fabrikalara sipariş vermez. Yani bu ülke, bu ülkeye aidiyet bağı ile bağlı olan milliyetçisinden muhafazakarına, sekülerinden dindarına, Alevi’sinden Sünni’sine Kürt’ünden Türk’üne; ’’bölücülüğe, bölücülükten beslenene ve bunların iş birlikçilerine’’ prim vermez. Lider bunu görür ve böyle şeylere tevessül etmez.

2-Lider, kapsayıcı politikalar üretir. Sırf karşıtlık üzerinden kişisel polemikler üreterek ‘’ obsesif kompulsif’’ tepkilere bu millet pirim vermez.

3-Lider, yeri geldiğinde yerli ve milli davranıp ülke için yapılanları takdir ederken yapılamayanlara yönelik projeler üreterek yeni bir projeksiyon ortaya koyar.

4-Lider, istikrarlı olur. Yani bugün yaptıkları ile yarın yapacakları bir paradoks oluşturmamalı kendisiyle çelişmemelidir. Bugün söylediğinin yarın karşısına çıkacağını bilerek ne konuştuğunu ne yaptığını bilmelidir.

5-Lider, akil olur. Bu meziyet yukarıda bahsedilen unsurlar sonrasında edinilen tecrübeler nispetinde gelişir.

Tüm bunların eksikliği lidersizliği doğurur.

Son çeyrek asırdır ana muhalefet genel başkanlarının, genel başkanlık pozisyonlarını liderlik boyutuna tebdil edemeyişinin en büyük handikabı CHP’nin kendi kadim geçmişinin getirdiği o konforlu yükü, lider bazlı donanım eksikliği nedeniyle giderememesidir.

Ve bu yükün kolaycılığa kaçılarak sığ politikalarla parti siyasetini geleceğe taşıyamama reflekssizliği veya yetersizliğidir.