a

İTİBAR YOLSUZLUĞU…

Taklit, aslını yüceltir!

Ancak taklidi dahi olamayacak taklidinin yanından dahi geçemeyecek biri için aslını kıyaslamak sadece lafı güzaf olur.

Zira neyi ‘’ Tekrar edersen onu yüceltir, büyütürsün!’’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde okuduğu bir şiir yüzünden cezaevine girmesi ile bu günlerde yolsuzluk soruşturması nedeniyle cezaevine giren İmamoğlu kıyaslaması ve buradan bir ‘’ kahraman’’ çıkartılmaya çalışılması akıl alır gibi değil.

Erdoğan’ın siyasi yürüyüşü, döneminin ‘’zencisi’’ kabul edilen muhafazakâr mütedeyyin mazlumlar, mağdurlar, ezilenler istikametinde ‘’ fikir ve inanç’’ özgürlüğü temelinde şekillenirken İmamoğlu’nun yürüyüşü tüm bunların tersine ‘’kendi siyasi ve dünyevi’’ hedefleri üzerine istikamet çizmiştir.

Erdoğan, sosyal ve ekonomik açıdan ezilmişlerinin, ötekileştirilmişlerin yürüdüğü çetin ve çileli yol güzergahında risk alınarak büyük bedeller ödenen çok yönlü kuşatıcı bir mücadelenin önderi olmuştur her zaman.

Bugün geçmiş siyasal yöneticilerden farklı olarak halkı için ‘’ her yönlü farklı mücadeleci gücün’’ öncüsüdür Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Kısaca daha önce hiç olmadığı kadar halk için halka dönük siyasetinin mimarıdır.

İmamoğlu cephesinden bakıldığında hangi haklı talebin kendi iç mücadelesini yapmıştır ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir tutulsun aynı menzilin yolcusu aynı parkurun koşucusu olsunlar.

Altı yıllık belediye başkanlığı sürecinde kendisi için sadece pozisyonel ve statü siyaseti yapan, kendisine verilen Belediye Başkanlığı görevini dahi layıkıyla yapamayan birini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a benzetmek ya akıl tutulmasıyla izah edilebilir ya da boş ve planlı bir projenin dışa vurumu olduğu söylenebilir.

Bu ancak gerçek ‘’ lider’’ profilinin kitle ve siyaset üzerindeki etki gücünün hafife alındığının dışa vurumudur.

Altı boş argümanlarla veya yolsuzluk, usulsüzlük gibi mide bulandırıcı hadiselerle anılmak kalıcı bir siyasal menkıbe, büyük bir politik hikâye yazmak mümkün olamayacağı ortada iken bu gibi şeyler ancak ‘’ toplumsal zemini enfekte etmekten’’ öte fayda sağlamaz.

Çünkü ‘’siyasal hamaset’’ üreten bu tür sığ politikalar lider olma çerçevesinde uzun soluklu bir birliktelik, halkla ciddi bir muhabbet üretmez dolayısıyla lider-seçmen ilişkisinde uzun vadeli bir fedakârlık veya birliktelik ilişkisi oluşturamaz.

Gelinen noktada siyaset yapış tarzları farklı toplum nezdinde karşılıkları farklı, liderlik özellikleri ise temelden farklı iki pozisyon ve taban tabana zıt iki kişi arasında liderlik perspektifinden bir benzerlik kurmak sadece ‘’ obsesif kompulsif’’ yani takıntılı kişilik bozukluğunun getirdiği bir rol kapma çabası ve siyasal mühendislik gayretinden öte bir şey değildir.

Bu millet masa başı kurgularını çok iyi gören yeri geldiğinde cevabını sandıkta veren bir tecrübeye sahiptir.

Terör ve yolsuzluk soruşturmalarını hukuk ve güvenlik açısından değerlendirmeyip kendi siyasi ajandaları için kullanışlı bir enstrüman olarak görüp siyasal mühendislik planlarının halkta karşılık bulacağını düşünmek siyaseti bilmemektir.
Gelinen noktada İmamoğlu’nun irtikap, rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla ortaya çıkarttığı durum yetmiyormuş gibi birde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kıyaslama yapılarak ‘’itibar yolsuzluğuna’’ dönüştürülmeye çalışılmaktadır.

 

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MÜSTEMLEKE SİYASET ve CHP…

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.