İktidara Muhalefet, Ülkeye Muhalefete Dönüştü…

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP lideri Özgür Özel’in belli işletmeleri içeren boykot kararı ‘’ terör’’ ve ‘’yolsuzluk’’ menşeili soruşturmayı ‘’ülke ekonomisini’’ hedef alan bir açıklamayla başka bir mecraya tahvil ettiğini görüyoruz.

Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. İrtikap, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma kalemlerindeki bir kısım bu yolsuzluk tezgâhı iddiasını yargı mercilerine taşıyan şikâyet eden bizatihi CHP’nin kendi içinden. Bir kısmı da İmamoğlu çevresindeki bir kısım kişilerin; rüşvet, irtikap suçu kapsamına giren konularda kamu gücü ve pozisyonunu kullanarak bir kısım AVM sahiplerinden milyonlarca dolar haraç isteyerek suça dahil olan yine tezgâhın içinde olan CHP içinden kişiler olduğunu görüyoruz.

Maalesef Özgür Özel’in sokakları hareketlendirerek amaçladığı nokta aralarında marjinal terör gruplarının da bulunduğu topluluk aracılığı ile ‘’yolsuzluk’’ soruşturmasını sulandırıp etkisizleştirmek, iktidara muhalefet etme pahasına ülkeye muhalefet etme psikolojisi eşiğine geldiğine şahitlik ediyoruz.

Asıl amacın gittikçe dahada netleşen ağırlıklı olarak yolsuzluk üzerine yoğunlaşan bir durum karşısında ‘’ hedef saptırma’’ olduğu diğer hedefin ise ekonomi kurmaylarının kararlı duruşuyla düzelme yönlü devam eden ve gittikçe düzeltme gösteren ekonomik veriler geldikçe bu düzelmeyi  ‘’ akamete uğratacak’’ başka alanlara savurarak  ekonomiyle birlikte iktidarı da takatsiz bırakacak ‘’ siyasal iştahına meze ‘’ yapma ‘’ ülkeye ne olursa olsun yeter ki bizim iktidarımız gelsin’’ düşüncesini hakim kılmak olduğu artık su götürmez bir realite olarak karşımızda durmaktadır.

Halen devam eden çoluk çocuk kadın demeden 55 bin Filistinliyi katleden ve ‘’ her Filistinli çocuğun ölümüne’’ katliam aracı olan terör devleti İsrail mallarını Türk insanın boykot kararı karşısında sesi çıkmayan CHP, bugün kendi siyasi hedefleri için ‘’ bu ülkenin kendi öz işletmelerini boykot’’ ederek adeta kurucusu olduğunun iddia ettiği Türk devletine ihanet eden bir aşamaya mutasyonlanmıştır.

Olayın seyrine bakıldığında daha baştan itibaren tartışmasız içeriğini bildiğini düşündüğüm yolsuzluk soruşturmasını ‘’siyasi mecraya’’ hapsederek İmamoğlu kararını toplum nezdinde itibarsızlaştırarak ‘’siyasi bir karar’’ olduğu izlenimini vermektir.

Özgür Özel, bu yüz kızartıcı durumu önce değersizleştirip, etkisizleştirme sonrasında ise genel başkanlığını borçlu olduğu bu şahsiyeti ‘’sütten çıkmış ak kaşığa ‘’ tahvil ederek buradan dünya zevklerinden soyutlanıp tek başına halvete girmiş bir ‘’ derviş’’ yaratmak istemektedir.

Özgür Özel her ne kadar bu hikâyeden bir derviş figürü çıkartmak istese de bu dervişin ‘’Hz. Süleyman, Derviş ve Kuş’’ kıssasında anlatılan kanadı kırılmış kuşun Hz. Süleyman’dan istediği ‘’ hırkası’’ elinden alınmış dervişe dönüştürülmesi, başka kuşlara zarar vermemesi açısından oldukça önemlidir.