a

Haysiyet Tetikçiliği…

Siyasi vasatlığı nedeniyle siyasal yetmezlik sorunu yaşayan genel başkan düzeyindeki siyasal figürlerin bırakın uzun vadede siyasal sonuç almayı koltuğunu koruması bile mümkün değildir.

Böyle durumlarda siyasal pozisyonlarını korumak koltuklarını muhafaza etmek adına ister istemez başka yollara tevessül ederler.

Bunu da siyasal yetmezliklerini kamufle etmek adına rakibinin kişiliği üzerinden ‘‘ dezenformasyon” yani bilgi kirliliği oluşturarak itibarsızlaştırma çabalarında görürler.

Siyasal tarihimiz maalesef bunun gibi siyasal ahlakı ayaklar altına alan aynı zamanda acı tecrübelerle doludur.

İtibarsızlaştırma çabalarının hedefe koyduğu ilk siyasetçi 60 küsür yıl önce merhum Menderes’ti. Menderes iktidarının 3. ve son dönemimi hatırlayalım. Neler söylenmedi ki Menderes için?

İdama giden yolda ‘’ Diktatör Menderes’’ metaforuyla en acımasız şekilde kişiliği üzerinden hedef yapıldı.

Peki Menderes’in 3.dönemine giden yolda sandıktan kim çıktı?  Yine Menderes…

Halkın teveccühü ile uzun yıllar iktidara gelemeyenler baktı olmadı önce medya vesayeti üzerinden itibarsızlaştırma politikasını sonra ise askeri vesayeti devreye sokarak halkın iktidarını alaşağı ettiler.

Sonrasında ise darağacına gönderdiler.

Hatırlayalım…

Çok partili siyasal hayat 1946’dan itibaren gündemimize girdi. 1950 seçimlerinde DP ezici bir çoğunlukla iktidara geldi.

İktidara gelir gelmez algı mühendisliği ile iftiralar başladı. Bu iftiralar ülkeyi önce 1960 ihtilaline sonrasında ise Menderes’i idama götürdü.

CHP’nin Menderes’i itibarsızlaştırma ve sonrasında idama giden yolu ihtilal taşlarıyla döşemesi CHP’ye tek başına iktidarı getirebildi mi?

Menderes’ten sonra devreye Süleyman Demirel’i aldılar.

Süleyman Demirel’e ‘’ Çankaya’nın Şişmanı’ lakabı ile duyulan kin ve nefret, rakibi CHP’ye iktidarı kazandırdı mı?

Derken merhum Turgut Özal’da bu itibarsızlaştırma çabasının kurbanı oldu.

1983 seçimlerinde iktidar olan ‘’ Hanedan Özal’ı’’ hedef tahtasına oturtanlar Özal’ı iktidardan alaşağı edebildiler mi?

İtibarsızlaştırma çaba ve politikası son olarak siyasal gücünü sandıktan alıp her seçimde sandıktan oyunu arttırarak çıkan Erdoğan için de devreye alındı.

Gelinen noktada ‘’ Tek Adam ‘’ veya ‘’ Diktatör’’ metaforları üzerinden genel başkanlar değişse de Erdoğan’a yıllarca yapılan iftira ve duyulan nefret iktidarı elde etmek için işe yaradı mı?

Soruyorum şimdi, Erdoğan üzerine inşa edilen veya oturtulan hangi strateji muhalefeti veya ana muhalefeti iktidar yaptı?

Son 23 yılda gelinen netice ortada…

Erdoğan’ı iktidardan etmek için yıllardır üstü kapalı gizli ittifaklar yapıldı. Sırf onun üzerine kampanyalar düzenlendi. Ana muhalefet CHP’de iktidar iştahına yönelik nice genel başkanlar değiştirildi.

Bunlar yetmedi medya kalemşörleri ve soysal medya trolleri üzerinden ‘’ haysiyet tetikçiliği’’ yapıldı ve ‘’ diktatör, otokrat, tek adam’’ metaforları üzerinden hala yapılmaya devam ediliyor.

CHP’nin genel başkan düzeyindeki siyasal figürleri, zaman ve mekanların ruhu değişse de ” Jakoben” tepeden inmeciliğe aş eren zihin kodları hiç değişmedi.

Seçim kazanmak, iktidar olabilmek için Erdoğan veya genel itibarıyla kişisel karşıtlıklar veya itibarsızlaştırma politikası üzerinden haysiyet tetikçiliği yeterli olsaydı 23 yıldır yapılan seçimlerden ulusal iktidara giden yolda sadece birinden sonuç alınmaz mıydı?

Türk insanını iyi tahlil etmek gerekiyor. Zira Türk insanı ”sorumlu siyasetçiye prim verir sorunlu siyasetçiye” değil.

Bizden uyarması…

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi)

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.