a

CHP’nin İllegaliteye Alan Açma Çabası ve İç İşgal

                       Yörük Beyi Yazdı…

Edep sahibi kimse yediği tokadın sahibini değil sebebini ararmış.

Ana muhalefetin genel başkanı, görevden alınıp yerine kayyım atanan belediye başkanları için acaba niçin görevden alınıyor, bunu sormak veya sorgulamak yerine Türk devletini etkisizleştirme veya bölmek çabasında olanlara karşı devleti koruyan hükümeti suçlayarak yine hedef şaşırtıyor.

Kent uzlaşısı adı altında ana muhalefet olarak kendilerine dayatılan ve bu yolla meşruiyet kazandırılmaya çalışılan terörle iltisaklı belediye başkan adaylarının ‘’ terör şeceresini’’ sorgulatmak ve buna göre aday sahiplenilme iradesi ortaya koymak yerine bunu yok sayıp suçu iktidara atarak bu sorunlu siyasi oluşumu aklama ve temize çıkarma, kraldan fazla kralcı olma çabası her fırsatta Türkiye Cumhuriyetini inşa ettiğini ifade eden bir kurucu partiye yakışıyor mu?

Maalesef ülkeyi inşa eden bir kadronun siyasi altsoyunun ülkeyi ne hale getirdiğini çok değil 15 yıl önce söylemiş olsalardı muhtemelen gülüp geçer ciddiye almazdık. Ancak geldiğimiz düzlemde olmaz olamaz derken bu da oldu ve  ana muhalefet, siyasal hedefler uğruna iktidar olma kaygısıyla son 15 yıldır ülkenin kuruluş felsefesinin dinamiklerini dinamitleme sürecine kapı aralamaya devam ediyor.

Düşünebiliyor musunuz?

40 yıldır bu ülkeyi kan gölüne çeviren etnik farklılık gözetmeden insanlarını inim inim inleten terör örgütünün siyasal uzantısına çok uzun süredir ısrarla ‘’politik sahayı legalize’’ etme görevden alınan terörle iltisaklı belediye başkanlarını ‘’masumlaştırarak’’ romantize etme çabası içinde olan bir ana muhalefet partisini dünyanın neresinde görebilirsiniz?

Maalesef bu ülkede, terörden beslenen bir illegaliteyi, sürece matuf olağanlaştırma, olgunlaştırma ve meşrulaştırma çabasında olan illegaliteye alan açma stratejisi ile ‘’İÇ İŞGALE’’ kapı aralayan parti ve siyasetçi sorunumuz var.

Zira ülkemiz, dünyada terörün en acımasızını yaşayan tek ülke…

Kuzey İrlanda’nın İngiltere’den bağımsızlığını savunan 2005’te silah bırakan IRA ve Bask bölgesinin İspanya’dan ayrılmasının savunan 2011’de silahlı mücadeleye son veren ETA gibi terör örgütleri dahil dünyada kendi ülke insanına bu kadar çok zayiat veren ikinci bir ülke neredeyse yok.

On binlerce asker, sivil hatta kundaktaki bebekleri dahil tam 40 bin insanının ocağına ateş düşüren terör örgütü ve fürüğlarına karşı bu ülkenin ana muhalefeti bir ‘’ millilik’’ sınavı veriyor. Dünyada, terörle iç içe olup da teröre bu kadar çok alan açan veya açma çabası içinde olan başka bir ülke ana muhalefeti de yoktur sanıyorum.

Aslında bunun ne tehlikeli bir çaba olduğunu ‘’terör siyasetini’’ meşrulaştırmanın politik zemini   enfekte ederken bir zaman sonra bu çabanın ‘’siyasal zihinlerdeki meşruiyet algısını’’ dolayısıyla siyasette terör algısını ‘’olağanlaştırabileceğini’’ öngörememek ya akıl tutulmasıyla ya da açık ve planlı bir kurgunun ‘’siyasal hedefler uğruna feda edilmesiyle’’ açıklanabilir.

Açıkça terör örgütüyle bağını inkâr etmeyen bunu her fırsatta vurgulayan bir siyasal partinin, bu çabalarını görmezden gelen ana muhalefetin ‘’kendi meşruiyetinin gölgesi altında’’ bu asit üreten siyasal hedefleri meşrulaştırma çabası Türk siyasetinin nereden nerelere geldiğinin bilinmesi bakımından önemlidir.

Özellikle bu ülkenin kurucu unsuru olduğunu her fırsatta hatırlatan ana muhalefetin bu ülkenin ‘’ millet, bayrak ve özellikle vatan’’ gibi kurucu değerlerini dinamitleme çabasında olanları görmezden gelmek bir yana siyasal zemini dar etmesi gerekiyor mu?

Misal, İspanya’daki ETA terör örgütünün uzantısı Batasuna partisinin, ETA terörünü kınamadığı için kapatıldığını ve bu partinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı itirazın mahkemece reddedilerek kapatılmasını yerinde bulduğunu hatırlatmaya gerek yok sanıyorum.

ETA terör örgütü 2011’de kendini feshedene kadar katlettiği insan sayısı sadece 800 iken, IRA terör örgütünün 2005’te kendisini feshedene kadar katlettiği insan sayısı 3200 civarında. PKK terör örgütünün katlettiği asker, sivil yanında ocaklarına ateş düşürdüğü insan sayısı bu iki örgütün katlettiği toplam insan sayısının 10 katı yani 40 binlerde olduğunu unutmayalım.

Dünyada ileri demokraside olsa hiçbir ülke yoktur ki herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı olup da onun siyasal zeminde yaşamasına izin versin veya siyasal zemini zehirlemesine enfekte çabalarına alan açsın!

Bu partinin,  biz terör bağımızı reddetmiyoruz, ‘’ bizi bu şekilde kabul etmek zorundasınız’’ dayatması ve zaman içinde bölünme fikrinin siyasal sistemin bir parçası olmasını ve bu söylemin gelecekte ülkenin bütünlüğünün sorgulamasına alan açma, terörün hedeflerini olağanlaştırma, olgunlaştırma ve meşruiyet kazandırma çabaları olarak anlamak gerekiyor.

İktidar olma hevesi uğruna Esenyurt-Batman-Mardin-Halfeti hattında siyasal hedefleriniz için siyasal peyzaj çabası dizayn etmek yerine ülkenin kuruluş felsefesi olarak ağzınıza hep pelesenk ettiğiniz ‘’milli siyaset’’ çağrısına dönün ve yakın zamanda kaçınılmaz görünen içinizden çıkacak yeni bir ulusalcı partinin doğumunun önüne geçin!

 

 

 

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Yapay Zekanın Dışında Kalabilmek Mümkün mü?

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.