Şu soruyu yıllardır kendime sorar dururum; ‘’Belediye başkanları, bir kamu görevlisi olarak devlete verdikleri görev zararlarından neden sorumlu tutulmaz?’’
Kentlerin büyümesine gelişmesine halkın refahına kendini adaması gereken devletin imkanlarını bu alanlara kanalize etmesi gereken bir belediye başkanı düşününki halkın parasını hoyratça harcasın sebep olduğu bu başıbozukluk ve savurganlıktan sorumlu tutulmasın, devleti uğrattığı görev zararı için hesap vermesin.
Oysa başka bir kamu görevlisi olan bir devlet memuru, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ‘’ Kişisel sorumluluk ve zarar’’ başlıklı 12.maddesine göre; Görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadır. Ayrıca kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idareyi zarara uğratmışsa, bu zararı rayiç bedeli üzerinden ödenmekle yükümlüdür.
Ayrıca 5237 sayılı TCK’nun ‘’ Görevi Kötüye Kullanma’’ başlıklı 257.maddesi; Görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır, denilerek devlet memuruna cezai müeyyide ortaya koymuştur.
Maalesef belediye başkanları 657 sayılı kanuna değil de görev ve yetki olarak 5393 sayılı Belediye Kanununa ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi olduğu için yasa bunun önünü kapatmaktadır.
5018 sayılı kanunun “Bakanların ve Üst Yöneticilerin Hesap Verme Sorumluluğu” başlıklı 11.maddesi mahalli idareler olarak belediye başkanları üst yönetici olarak kabul edilmiştir. Bu maddeye göre belediye başkanları, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden; mali yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden belediyelerde, meclislerine karşı idari ve siyasi yönden sorumlu tutulmuşlardır.
Kısaca belediye başkanı, bu sorumluluğunun gereklerini ve harcama yetkisini mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirdiği, ilgili fiillerin icrası alt kademedeki kamu görevlilerine bırakıldığı için 5018 sayılı kanun belediye başkanlarının mali sorumluluğunu doğrudan ortadan kaldırmıştır.
Ayrıca Sayıştayın içtihatlarında da 5018 sayılı Kanun’da belediye başkanı olarak mali yönden değil idari ve siyasi yönden sorumluluklarının olduğu açıkça ifade edilmiştir.
Belediye başkanları ve genel olarak siyasetçiler, maalesef siyasal kültürümüzde kendilerini halkın üstünde görmeleri ve halk tarafından da bu statü istisnai ve ayrıcalıklı meslekler kategorisinde algılandığı için bu istisnai ayrıcalığın kendilerini ayrıcalıklı kişiler kategorisine soktuğunu düşündüklerinden olsa gerek kendisine emanet edilen halkın parasını hoyratça harcama ve kullanma yetkileri olduğunu sanırlar.
Oysa yerel siyasetin bir figürü olan belediye başkanları, halktan aldıkları süreli vekaleti halk adına kullanmak seçildiği kentin sorunları için kendilerine emanet edilen bütçeyi mali sorumluluğu olmasa da tutarlı, maliyet-fayda analizi yaparak en verimli en etkin şekilde kullanmak, sorunlara ve beklentilere çözüm üretmek gibi bir sorumlulukları vardır.
Belediye başkanlarının siyasi sorumluluğundan bahsetmek gerekirse bu sorumluluk unsuru seçim sıcaklığı geçtikten bir süre sonra halktan aldıkları bu 5 yıllık süreli vekaleti, halk lehine kullanmaları gerektiğini unutma gibi sorumsuzluklarını bugüne kadar hep yaşayarak tecrübe ettik.
Belediye başkanları, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin en üst yetkilisi genel siyasetin en önemli figürü olan Cumhurbaşkanının yerel siyasetteki karşılığıdır. Doğrudan temsilin yerel siyasetteki en üst ve en yetkilisidir.
Siyaset veya politika adına ne derseniz deyin toplum için, insan için yapılır. İnsanın olmadığı sosyolojinin hüküm sürmediği bir dünyada siyaset ve siyasetçiden veya bir belediye başkanından bahsedebilmek mümkün müdür?
Bedensel ve ruhsal varlığını sırça köşklere hapseden bir belediye başkanı halkı için bir refah iklimi oluşturamaz. Toplum merkezli bir uğraş olan belediye başkanlığının, kibre bürünme yanında belediye imkanlarının kendisine, akrabalarına ve siyaseten yemlenenlere dönük bir uğraşa çevrilmesi siyasetin varlık sebebini de ortadan kaldırır.
Sonuçta makam ve mevki üzerinden başı ve gözü dönen, kendisini kaybedip büyüklük taslamaya başlayan belediye başkanı; kendisi istemese de zaman içinde toplum nazarında kendini değersizleşmekten kurtaramaz.
Nasıl ki atanmış bürokratların sicil amiri o ilin veya ilçenin mülki idare amiri ise siyasetçinin, sicil amiri de halktır. Halk, görev süresince kendisiyle bütünleşememiş göz göze gelememiş kendisine dokunamamış belediye başkanının biletini daha ilk seçimde keser. İşte bu sonuç belediye başkanının ‘’ siyasi sorumluluğudur’’ ve hesabı halka verir.
Bir de 5393 sayılı Belediye Kanununun 38.maddesinde belirtilen görev ve yetkileri vardır ki bu da belediye başkanının ‘’ idari sorumluluğudur.’’
Siyasi ve idari sorumluluğu bulunan belediye başkanın, mali sorumluluğunun bulunmaması tezat teşkil etmektedir.
Bu durum Belediye başkanlarının, devletin temel bütçe kalemini teşkil eden vergi gelirlerinden kendilerine dönen bütçeyi hoyratça kullanılmasının önünü açarken bir daha seçilemeyeceği düşüncesiyle gayrimeşru sapak yollara yönelmesine kapı aralar. Gerçeği yansıtmayan şişirilmiş faturalar hülle yoluyla bütçenin yağmalanmasının dolayısıyla sebepsiz zenginleşmenin önünü açar.
Devletin parasının arpalık olarak görülme algısının ortadan kalması ve dürüst siyaset için devlet memurlarına uygulanan görevi kötüye kullanma yoluyla oluşan görev zararlarının siyasetin tüm kesimlerine özellikle devasa bütçeleri yöneten belediye başkanlarına da uygulanması sebep olunan zararın rücu edilmesi esas olmalıdır.
Dolayısıyla gerek 5393 sayılı Belediye yasası ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye yasası gerekse 5018 sayılı yasalarda cezai mali sorumluluk bağlamında değişikliğe gidilmesine acil ihtiyaç olduğu mutlak suretle ortadadır.
Gök Mavisi Yüreğim…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.