AK Parti 8.Olağan Genel Kongresi, ‘’ Adında AK, Işığında İstikbal’’ mottosu perspektifinde büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.
AK Parti’yi Kasım 2027 seçimlerine, ülkemizi ise Türk ve Türkiye yüzyılı vizyonuna taşıyacak kadro yeni değişim ve güncellemelerle hayata geçirildi.
AK Parti’nin MYK olarak adlandırılan A takımına 3 genel başkan yardımcısı daha ihdas edilerek 16’dan 19’a çıkartıldı.
Bu kadro önümüzdeki seçim dönemine kadar ülke ve uluslararası siyasetinin gündemine yön verirken aynı zamanda ülkeyi hak ettiği konjonktüre taşıyacak kadrodur.
*Örneğin, Suriye halk devrimi ile ortadan kalkan BAAS rejiminin ardından Suriye’nin yeniden dizaynında Türkiye önemli bir aktör konumunda. Suriye’nin sivil bürokrasisinden yeni anayasasına ulaşımından askeri bürokrasisine kadar yeni Suriye devlet tasarımı Türkiye’nin önemli derin devlet tecrübesi ışığında yeniden şekillenecek ete kemiğe bürünecek…
*Ayrıca Kuzey Doğu Suriye’de ABD güdümünde inşa edilmeye çalışılan ülkenin 1/3’ün de PKK/SDG terör devleti inşa çabası bertaraf edilmesi gereken yine diğer önemli bir konu.
*Yeni ihdas edilen 3 genel başkan yardımcılarından biri olan ‘’ Türk Devletleri ile İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’’ ihdası Türk Devletleri Teşkilatı ile ilişkileri siyasi, ekonomik birlik yönünde daha da ileriye taşınacak gündemler…
*Türkiye’nin kırmızı çizgisi olan ve önümüzdeki günlerde muhtemel yeni İsrail saldırıları ile daha da derinleşecek olan Filistin’in Batı Şeria ve Gazze sorunu gibi iç içe geçmiş girift meseleler…
*Avrupa’nın, Rusya tehdidi karşısında NATO’nun 2.büyük askeri gücü Türkiye’ye olan askeri ihtiyaç gereği yıllarca ” din ve demografik” faktörleri gizli ajandası yaparak zorlama mazeretlerle kabul etmediği Türkiye’yi siyasi birlik için daha ciddi şekilde davet edileceği gerçeği…
Türkiye’nin dış siyasetteki bu önemli konu satır başları Türkiye’nin önümüzdeki seçim ve daha sonrası için kısaca Türkiye’nin gelecek vizyonu için bize önemli ipuçları vermektedir.
Ayrıca ülkenin iç gündeminde ekonomi başta önemli içsel sorunlar hala sıcaklığını sürdürüyor.
Terör örgütünün tasfiyesi, yüksek enflasyonun getirdiği ekonomik türbülansın paratonerize edilmesi ve dezenflasyona evrilen süreçteki diğer önemli iç meseleler…
Yeni anayasa çalışmaları ve yeni hükümet sisteminin aksayan yönlerine yönelik yeni düzenlemeler bunlar önümüzdeki dönemde ülkenin gündemini meşgul edecek önemli konu başlıkları.
Tabi bu önemli meseleler sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın veya A takımının, teşkilatlar olmaksızın tek başına üstesinden gelebileceği konular değil elbette.
Teşkilatlar derken AK Parti’nin taşra teşkilatlarından İl ve İlçe teşkilatlarından ve milletvekillerinden bahsediyorum.
31 Mart seçimlerinin ardından Sayın Erdoğan’ın teşkilatlara yönelik olarak sadece oy kabı değil aynı zamanda kan ve ruh kaybı da var söylemini hatırlayalım.
Burada Erdoğan’ın ifade etmeye çalıştığı eskiden dava şiarı sırtlanıp yol yürünmeye çalışılırken gelinen noktada dava şiarının yerini menfaat şiarının aldığı ve menfaat kaygılarının ise ruh ve dolayısıyla kan kaybına sebebiyet verdiği düşüncesiydi.
Bu durumdan anlaşılması gereken artık ‘’geminin su olmaya başladığını’’ düşünen kendi menfaat kaygılarından fırsat bulup da vatandaşın beklentilerini halı altına süpürülmesini kronikleştiren ve özellikle taşra teşkilatlarının kendilerini ‘’ sırça köşklere’’ hapsederek insanlardan soyutlanma davranışına girmiş oldukları gerçeğiydi.
Dolayısıyla 31 Mart 2024 yerel seçimlerde AK Parti’nin oyunun ilk kez CHP’nin 2 puan gerisine düşerek ikinci parti olmasının nedeni sırasıyla ‘’ ekonomi, aday ve teşkilat ‘’ kriterleri olarak belirginleşmesinin nedeni teşkilatların halktan kopuklukları vatandaşın üzüntü ve sevinçlerinde 7/24 yanlarında ve sahada olmayışlarıydı.
Fransız doğa bilimci Lamarck, evrim teorisinde ‘’ kullanılmayan organlar zaman içinde körleşir bir zaman sonra yok olur.’’ der.
Bu siyasette de böyledir. Kendinizi güncelleyip geliştirmezseniz refleksleriniz körleştiği gibi zaman içinde yok olur gider.
AK Parti taşra teşkilatlarındaki %60-70 aralığındaki siyasal peyzaj düzenlemesi; önümüzdeki seçimlerde iç siyasete nasıl yansıyacak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son seçimi kabul edilen 2027 seçimlerini sırtlayabilecek mi?
Yapılan değişimin siyasete entegrasyonu zamana matuf adaptasyonu sonraki seçim sonucuyla birlikte ne ölçüde örtüşecek bunu Kasım 2027 seçim sonuçlarıyla hep birlikte mukayese edeceğiz.
Mersin’de doğmuş büyümüş yıllarca siyaseti takip eden, bu alanda üniversite lisans ve yüksek lisans sahibi ve yüzlerce makale yazmış biri olarak teşkilata en fazla ihtiyaç duyulacağı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belki son seçimi olacak önümüzdeki seçimde, 2023 ve 2024 seçim performanslarıyla Mersin için kayda değer bir siyaset üretemeyen buna rağmen değişikliğe tabi tutulmayan teşkilatın, önümüzdeki Kasım 2027 seçimlerinde Mersin’de özellikle yerelde yeni bir projeksiyon yeni bir aksiyon ortaya koyabileceğini düşünmek istiyorum ancak perşembenin gelişi çarşambadan belli olur fikriyatıyla düşünemiyorum.
Maalesef heyecansız, umutsuz kayıp bir 2,5 yıl bizi bekliyor dersek abartmış olmayız herhalde. Bunu öngörebilmek için ne kahin olmaya nede müneccim olmaya ihtiyaç var.
Erdoğan, 9.Kez AK Parti Genel Başkanı…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.