a

AKIL,KABİLİYET VE ÖZGÜVEN

Aleyna ŞİMŞEK / Üniversite Öğrencisi /  Yazılım

‘’Akıl, Kabiliyet ve Özgüven…’’  Geleceğimiz için bize lazım olan üç büyük potansiyel.

Şimdiye kadar kendimizin farkında olamadık. Birileri, bize ait bir öykünün de var olduğunu hep sakladığı gibi var olabileceğini hiç hatırlatmadı.

Artık bu ülke kendi gerçeklerinden kendi geleceğini belirleyecek dehalar çıkarmak zorunda. Buna bir an önce başlamalı zeki ve yetenekli beyinleri kendi bünyesinde harmanlayarak rekabete hazırlamalı, evrenin durdurulması imkânsız inovasyonuna ülke adına bir şeyler katmalıdır.

Bu üç önemli potansiyel yok mu bizde? Aslında fazlasıyla var. Ancak bunları ortaya çıkartacak hedef planlaması gerekiyor.

Nasıl denizden çıkarılıp işlenmeyen inci mücevher piyasasında rekabetin parçası olamıyorsa ortaya çıkarılamayan ve işlenmeyen bir dehada ulusal ve uluslararası rekabetimizin bir parçası olamaz.

Ülke olarak başkalarına bakarak hep umsunduk.  Var olan yetenek ve potansiyelimizi hep küçümsedik. Bizden bir şey olmaz dedik. Kendimize hiçbir zaman inanmadık.

Vizyon ve dönüşümü başka milletlere bahşedilen fıtrat olarak algıladık veya öyle algılamamız gerektiği söylendi.

Bir şeyler yapmaya kalktığımızda durduk yere icat çıkarma diye uyarıldık. Böyle düşünenleri çevremizden soyutladık. Durduk yere icat çıkarmanın içimizdeki kabiliyet ve potansiyelin dışa vurumu olduğunu anlayamadık.

Bugün her üç potansiyele öylesine muhtacız ki… Geleceğimiz bu inci değerindeki gençleri bulup çıkarmak. Ve daha iyi bir gelecek için her kademede ülkenin hizmetine hazırlamak…

Bu gün eğitim sektörünün gerek özel gerekse devlet formlu çaba bu istikamete yoğunlaşması artık zaruret. Gelecek böyle üstün kabiliyetli gençlere dönük çabalarla şekillenecek.

Bugün bizim gibi gençleri hayata nasıl hazırladığınız, gelecekte nasıl bir ülke hayal ettiğinizin de ip uçlarını verir. Onun içindir ki; ortalama her toplumda, %2-3 oranda zeki ve yetenekli bireylerden oluşur. Oluşur oluşmasına da o toplumun kaderini, yine bu %2-3’ye nasıl davrandığımız ne kadar inandığımız belirler.

Eğer onları alıp kabiliyetleri ölçüsünde bir yerlere monte ederseniz büyük bir devlet olursunuz. Yok eğer bunu yapmazsanız elinizdeki en güçlü değeri, yerinde ve yeterince kullanmamış olursunuz.

Akıl ve kabiliyet önemlidir ve yaradılışın armağanıdır. Özgüven ise çocuklukta aile ile başlayan çevreyle pekişen bir kazanımdır. Önemli olan bunun farkına varabilmek ve değerlendirmektir.

Tarihimiz yetenekli ve akıllı dehaların devlete kazandırılmasıyla ayakta durmuş ve büyümüştür.

İstanbul’u birçok millet fethetmek istedi. Ancak Sultan Fatih’e nasip oldu. Fatih akıllı ve bir o kadar yetenekliydi. İyi yetiştirildi. Tıpkı tarihimizde olduğu gibi bugün de en zeki ve en kabiliyetlilerimize çok fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bunlar bizde aslında sanıldığının aksine son derece yüksek.

Bizi geleceğe taşıyacak bu iki büyük rezervimiz işte bu; ‘’AKIL ve KABİLİYET’’  Bir de uzun yıllar önce kaybedip millet olarak son 20 yılda yakaladığımız, ‘’ ÖZGÜVEN’’

 

 

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

BÜYÜK ÜLKÜ, BÜYÜK ÜLKE…

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.